Enerjiden yararlanmak modern çağın gereği ve temel bir insan hakkıdır. Enerji kaynaklarının değerlendirmesinden başlayarak üretim, iletim, dağıtım aşamalarında toplum çıkarlarının gözetilmesi, bütün bu süreçlerde çevreye, iklime ve doğaya olumsuz etkileri asgari düzeyde tutulması gereklidir.
Bu ölçüt enerji ile ilgili tüm faaliyetlerde geçerli olmalıdır. Enerjinin tüm tüketicilere yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve güvenilir bir şekilde sunulması, temel bir enerji politikası olmak zorundadır. Elektrik enerjisi; insan yaşamının zorunlu bir ihtiyacı, ortak bir gereksinim olarak toplumsal yapının vazgeçilmez bir öğesidir. Elektrik enerjisi faaliyetleri toplum çıkarının gözetilmesi gereken bir kamu hizmetidir.
Petrol, gaz ve kömür tekellerinin çok etkin olduğu günümüz dünyasında, birincil enerji tüketimi; Dünya genelinde 2017’de %81 oranında olan fosil yakıtlara yüksek bağımlılık, izlenen politikalarda radikal değişiklikler olmadığı sürece, kısa ve orta dönemde kayda değer bir azalma göstermeyecektir.
Dünya’nın baskı altında olduğu ve ülkelerin birbirini izlediği bu süreçte hala fosil yakıtlara dayalı, verimliliği öncelik olarak gözetmeyen politikalar yüzünden farklı bir yol haritasından yürünmesi mümkün değildir. Düşük karbonlu ve iklime dirençli bir kalkınma modeli Türkiye için zorunluluktur.
Kaynak: TMMOB MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İstanbul Şubesi Enerji Çalışma Gurubu
2019 Türkiyenin Enerji Görünümü Çalışması
. 2017 yılı Türkiye Birinci Enerji Arzı dağılım grafiği (Grafik 1)
En büyük yüzdeler :
%30,49 Doğal gaz
%30,47 Petrol
%17,28 Taş kömürü
%9,49 Linyit
Toplam ithalat oranı %75,7 ; Fosil yakıt toplamı %88,1 ‘dir
Grafik 1.
. Türkiye’nin 2018 yıl sonu itibari ile “Enerji üretim santralleri” nin kaynaklara göre dağılım grafiği (Grafik 2)
%29,2 Doğal gaz santrali,
%22,6 Fosil yakıt santrali,
%31,9 Hidroelektirik santrali,
%7,9 Rüzgar santrali,
%5,7 Güneş enerji santrali,
%2.7 Diğer.
Grafik 2.
Türkiye Enerjisini ithal ederek karşılamaktadır
. Türkiye’ 2017 yıl sonu “Birincil Enerji” ithal ettiği ülkelerin dağılım grafikleri (Grafik 3)
Soldaki grafikte toplam ithalat oranları görülmektedir en büyük yüzdeler %36,7 Rusya ve % 17.7 İran.
Sağdaki grafikte ise ithal ve yerli toplam enerji arz yüzdeleri görülmektedir. Bu grafiğe göre tolam enerji üretiminin %75,7 si ithal kaynaklarla karşılanmaktadır.
Rusyanın payı, yerli kaynaklı enerji arzından fazla çıkmaktadır. En Fazla enerji ithal ettiğimiz ülkeler Rusya ve İran olarak gözükmektedir.
Grafik 3.
. Türkiye’nin 2018 yıl sonu itibari ile “Elektirik Enerjisi üretim Santralleri” nin kaynaklara göre dağılım grafiği incelendiğinde (Grafik 4)
%30 Doğal gaz + Lng (sıvılaştırılmış doğal gaz),
%22,3 Taş kömürü + İthal kömür + Asfaltit,
%14.9 Linyit,
%0,5 Sıvı yakıtlar,
%19,9 Hidrolik,
%11,4 Jeotermal + Rüzgar + Güneş dur
%1,1 Diğer.
. Elektirik üretimi için kullanılan Fosil kaynak oranı %67,7 ; Yenilenebilir kaynak oranı %32.3 dir bu değerin %19,9 u hidrolik kaynaklardır.
FOSİL YAKIT PAYI : % 67,7
YENİLENEBİLİR PAYI : % 32,3 (% 19,9 HİDROLİK, %11,4 GÜNEŞ+RÜZGAR+JEOTERMAL)
Grafik 4.
Yenilenebilir enerji kaynağı olarak kabul edilen HES
. Her ne kadar Hidroelektirik santralleri (HES) yenilenebilir enerji kaynağı olarak görülse de öyle değildir çünkü yenilenebilir enerji kaynağı doğal yollarla çok kısa sürede kendini yenileyebilen, yenilerken hiçbir şekilde çevresine zarar vermeyen, enerji üretimi sırasında hiçbir şekilde doğaya zarar vermeyen kaynaktır.
. Hidroelektrik santralleri barajlı veya nehir tipi olarak ikiye ayrılır. Baraj tipi santraller suyu depolarken nehir tipi santraller akan suyun kinetik enerjisini kullanırlar.
. Büyük barajların oluşturduğu baraj gölleri ekolojik dengeyi bozabilmekte, organik maddelerin göl tabanında birikmesi ile istenmeyen metan oluşumuna sebep olabilmektedir. Barajlı santraller; hacim, su kalitesi ve akış zamanını değiştirerek; jeomorfolojik süreçlerle tüm o çevredeki nem dengesini değiştirmekte, doğal hayatın döngüsünde besin ve tortu akışını kısıtlayarak nehir sistemlerini ve çevresindeki doğal yaşamı tahrip etmektedir.
. Nehir tipi santrallerde ise elektrik üretimi akarsuyun akım özellikleri ile sınırlıdır ve bundan dolayı küçük ve orta çaplı olmaktadır. Bir akarsu üzerine akarsuyun kapasitesinin üstünde nehir tipi hidroelektrik santrali kurulması halinde nehrin alt katmanlarında su kalmayacak ve ekolojik tekrar denge bozulacaktır. Ayrıca yaşam alanlarına yakın olan depolama bölgeleri nehir aşağısında yaşan insanlar için risk teşkil edebilmektedir.
. Ayrıca Hidroelektirik santrallerinde üretim sabit olmamaktadır mevsimsel
değişiklikler ve kuraklık, barajların doluluk oranlarını etkileyebilği için eksik olan talep
daha fazla ithal fosil yakıt tüketilerek veya ithal edilerek kapatılmaktadır.
. Bu nedenle HES’ler söylendiği gibi temiz bir enerji kaynağı olmayıp; çevresel, toplumsal ve kültürel sorunlar gibi geniş bir alanda olumsuz etkiye neden olmaktadır.
Elektirik Üretimi, Dışa bağımlılık ve Artan Fiyatlar
. Türkiye’nin elektirik ihtiyacını karşılayan ilk üç temel kaynağı: Sıraları zaman zaman değişmekle beraber 1.Doğal gaz, 2.Barajlı HES, 3.İthal Kömür santralleridir
. 2018 yılında elektrik üretimimizin, %37,3'ü kömürden, %29,8'i doğal gazdan, %19,8'i hidrolik enerjiden, %6,6'sı rüzgârdan, %2,6’sı güneşten, %2,5'i jeotermal enerjiden, ve %1,4’ü diğer kaynaklardan elde edilmiştir.
. 2019 yılı Eylül ayı sonu itibarıyla kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımı; yüzde 31,4’ü hidrolik enerji, yüzde 28,6’sı doğal gaz, yüzde 22,4’ü kömür, yüzde 8,1’i rüzgâr, yüzde 6,2’si güneş, yüzde 1,6’sı jeotermal ve yüzde 1,7’si ise diğer kaynaklar şeklindedir.
Kaynak: https://www.enerji.gov.tr/tr-TR/Sayfalar/Elektrik
. 05.01.2020 tarihli Hürriyet gazatesinin haberine göre : Elektrik üretim
yatırımlarında başı "doğal gaz" çekti Türkiye'de geçen yıl devreye giren 2 bin 821
megavat elektrik üretim kapasitesinin 917,4 megavatını doğal gaz santralleri
karşıladı. Toplam kurulu güçte en büyük payı 28 bin 494 megavat ile hidroelektrik
santralleri aldı. Kurulu gücü 25 bin 930 megavat seviyesinde bulunan doğal gaz
santralleri ikinci sırada yer alırken, yerli kömür santrallerinin kurulu gücü 11 bin, ithal
kömür santrallerinin kurulu gücü ise 8 bin 967 megavat oldu. Bu kaynakları 7 bin 544
megavat kurulu güç ile rüzgar ve 5 bin 987 megavat ile güneş enerjisi santralleri
izledi. Kurulu gücün kalan 3 bin 419 megavatlık kısmını ise jeotermal, atık ve çöp,
asfaltit kömür ve sıvı yakıtlar santraller oluşturdu.
Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/elektrik-uretim-yatirimlarinda-basi-dogal-gaz-cekti-41412764
. İnternete “ Günlük elektirik üretim ve tüketim verileri ” diye yazılırsa Türkiye’de günlük bazda nekadar elektirik enerjisi üretilmiş, nekadar tüketilmiş, ne kadar enerji ithal edilmiş, ne kadar ihraç edilmiş, üretimde ilk üç sırada hangi kaynaklar kullanılmış tüm bunların bilgilerine ulaşabilirsiniz.
. 2017’de elektrik üretiminin % 36,6’sı doğalgaz yakıtlı santrallerden
karşılanırken, 2018 yılında bu pay % 30,09’a düşmüştür. EPDK verilerine göre göre
doğalgaz ithalatı %8,85 gerileme ile 50,361 milyar m3 tüketimi ise % 8,26 gerileme
ile 48,908 milyar m3 olmuş ve EPDK’nın 2018 doğalgaz tüketim tahmini olan 54,5
milyar m3 gerçekleşmemiştir. Bu durum karşısında EPDK, 2019 doğalgaz tüketim
tahminini 52,133 milyar m3 olarak açıklamıştır.
. GAZBİR verilerine göre 2018’de doğal gazın sektörel tüketiminde %37’lik payla elektrik üretimi yer almış, konutların payı %26, sanayinin payı %25, resmi daire ve ticarethanelerin payı %8, diğer sektörlerin payı %4 olmuştur.
. Elektirik üretiminde, sanayide, konutlarda temel bir enerji kaynağı olarak kullanılan doğalgazın %99’undan fazlası ithal edilmektedir.
. İthalat içindeki en büyük paya sahip olan ve ihtiyacın yarısından fazlasını karşılayan Rusya Federasyonu’nun bu başat payının önümüzdeki yıllarda da sürmesi söz konusudur.
. Tüketilen doğalgazın büyük bir kısmı önceden yapılmış anlaşmalarla büyük üreticilerden ithal edilmektedir. Yabancı para üzerinden satın alındığı için, döviz kurunda yaşanan değişimler perakende satış fiyatını direkt etkilemektedir.
. Diğer ithal edilen fosil yakıtlar içinde aynısı geçerlidir. Yabancı para üzerinden satın alındığı için, döviz kurunda yaşanan değişimler perakende satış fiyatını direkt etkilemektedir.
Son Yıllardaki Elektirik Fiyatları
. EPDK verilerine göre; Ticarethaneler için Alçak Gerilim, Tek zamanlı,
Perakende alış fiyatları (Birim Fiyat+Dağıtım Bedeli) (Tablo 1):
2019 yılında %32.9, 2018 yılında %70.6, son 2 yılda toplamda %126.6, son 5 yılda ise toplam %208.2 artmıştır,
Son 4 yılda ise 3 ayda bir %6.7, Son 2 yılda ortalama 3 ayda bir %8.7 zam gelmiştir,
Son 4 yılda ortalama yılda %25.9, son 2 yılda ortalama yılda %51.7 zam gelmiştir.
Tablo 1.
Kaynak: https://www.epdk.org.tr/Detay/Icerik/3-1327/elektrik-faturalarina-esas-tarife-tablolari
Elektrik Mühendisleri Odası’nın (EMO) 01.10.2019 basın açıklaması verilerine göre; Elektrik fiyatlarına 1 Ekim 2019’dan geçerli olmak üzere yüzde 14.9 oranında zam yapıldı. Temmuz ayında yapılan yüzde 15 zamla birlikte bu yıl içinde yapılan zam yüzde 32’ye ulaştı. 230 kilovatsaat asgari tüketim tutarı üzerinden yaptığı hesaplamaya göre 4 kişilik bir ailenin aylık elektrik faturası 142 liradan 163 liraya çıktı. Yeni zamlarla ilgili basın açıklamasına yazımızın devamından ulaşabilirsiniz.
. Konut tarifelerinde yılbaşında yapılan yüzde 10`luk indirime rağmen yıllık zam oranı yüzde 19.7 olurken, 2 yıllık artış yüzde 72.6 olmuştur. Sanayide ise yıllık değişim yüzde 32.2 iken; 2 yıllık zam oranı yüzde 126`ya ulaşmıştır.(Tablo2)
Tablo2.
Kaynak: http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod=129006&tipi=3&sube=0
Grafik 5 de 2008 Ocak-2020 Ocak Tek terimli (Vergi ve Fonlar Hariç) Ticarethane-Mesken-Sanayi aboneleri için birim fiyatlarının yıllara göre değişimi gösterilmektedir.
Grafik 5.
Kaynak: https://www.epdk.org.tr/Detay/Icerik/3-1327/elektrik-faturalarina-esas-tarife-tablolari
. Yıl içinde zaman zaman elektirik fiyatları geri çekilmekte zaman zaman ise yükseltilmektedir ancak yıl sonlarına göre toplam değişim oranları hesaplandığında net zam miktarı ortaya çıkmaktadır.
Devlet tarafından kesilen vergiler: KDV, TRT Payı, Elektirik ve Havagazı tüketim verigisi, Enerji Fonu
Bunun dışında dağıtım şirketlerinin kestiği bedeller: Kayıp kaçak bedeli, Dağıtım bedeli, İletim bedeli, Sayaç okuma bedeli, Belediye tüketim vergisi gibi bedeller her ay elektirik faturalarımıza yansıtılıyor ve bunların bir çoğu maledesf faturalarımızda net olarak gösterilmiyor.
Kaynak: https://akillitarife.com/enerji/rehber/fatura/elektrik/bedel-vergi
Elektirik Faturanız Nasıl Hesaplanır
. Elektirik faturası söyle hesaplanır:
Aylık tüketiminiz (kWh) x Enerji Bedeli Birim fiyatı (TL/kWh) = Aktif Enerji Bedeli (A)
Aylık tüketiminiz (kWh) x Dağıtım Bedeli Birim fiyatı (TL/kWh) = Dağıtım Bedeli (D)
A x %2 TRT Payı = TRT Payı Bedeli (T)
A x %5 Elektirik ve Havagazı Tüketim Verigisi = Elek. ve Hvg. Tük Vergisi Bedeli (E)
A x %1 Enerji Fonu = Enerji Fonu Bedeli (F)
(A+D+T+E+F) x %18 KDV = KDV Bedeli (K)
Ay Sonu Toplam Elektirik Faturanız = A + D + T + E + F + K
Bunun dışında dağıtım şirketlerinin kestiği bedeller: Kayıp kaçak bedeli,
İletim bedeli, Sayaç okuma bedeli, Belediye tüketim vergisi gibi bedeller her ay
elektirik faturalarımıza yansıtılıyor ve bunların bir çoğu maledesf faturalarımızda net
olarak gösterilmiyor bu bedellerde elektirik faturasına eklenebiliyor
Sınırsız enerji kaynağı olarak Güneş
. Güneş Enerjisi %100 Yenilenebilir, Sürdürülebilir ve Sınırsız bir enerji kaynağıdır
. Güneş Enerjisi Bedavadır: Güneşin doğduğu andan itibaren elektirik ihtiyacınız ücretsiz karşılanır.
. Fosil yakıtlar gibi sürekli yeni bir rezerv ihtiyacı yoktur Güneş hergün doğar ve Dünyamıza muazzam enerjisi ile her an hayat verir.
. Enerji üretimi sırasında hiçbir şekilde doğaya zarar veren bir atık bırakmaz, canlılara zarar vermez doğa dostudur.
. Küresel ısınmanın azaltılmasında direkt ve aktif katkıda bulunur.
. Güneş enerjisi sistemleri, ışınım yeterli olduğu sürece, bulutlu havalarda bile elektrik üretebilir. Gereken enerji her yerde, her bölgede ve her mevsimde bulunabilir.
. Solar enerji yatırımı geri dönüşü kesin olan bir yatırımdır, yatırım yaptınızda bir elektirik santraline sahip olursunuz ve güneş çıktığı heran elektirik üretir ve size kazandırır.
. Fotovoltaik Güneş panelleri, 25 yıl gibi uzun süreli garantilere ve 50 yıldan fazla kullanım ömrüne sahip, sağlam, güvenilir, sessiz çalışan ürünlerdir.
. Fotovoltaik Güneş enerjisi sistemlerinin bakımı, diğer sistemlere göre yok denecek kadar azdır. Hareketli parçalardan oluşmaz, periyodik bakımın dışında mekanik bir bakım gerektirmez, panellerin temizliği için çoğu zaman sadece yağmur bile yeterli olacaktır.
Türkiye’nin Sahip Olduğu Yüksek Güneş Potansiyeli
. Türkiye fotovoltaik sektörün başını çeken ülkelerden Almanya’dan %60 daha fazla güneşlenme saatine sahiptir. Ancak kurulum kapasitemiz 2018 yıl sonu itibari ile 9 kat daha azdır.
. Son yıllarda yeni yatırımlar ile aradaki farkı azaltmış olsak da aşağıdaki
grafikler incelendiğinde; Çin, Hindistan, ABD, Avuturalya, Almanya, Japonya,
İspanya, Güney Kore, Hollanda, Meksika, Fıransa, İtalya gibi ülkelerin 2023 hedefleri
ile Türkiye hedefleri arasında ciddi farkların olduğu görülmektedir.
Neden bu ülkeler Solar Enerjiye bu kadar ciddi yatırımlar yapıyor ?
Neden temel enerji ihtiyaçlarını %100 yenilenebilir enerjiden karşılamak için uzun vadeli planlar yapıp bütçelerinin büyük yüzdelerini bu iş için ayırıyor ?
Ülke olarak bu konuyu ciddi bir şekilde düşünmemiz gerektiğine inanıyoruz. Geleceğin süper güçlü ülkelerinin, gücünü yenilenebilir enerji kaynaklarından
alacağını çok net görüyoruz.
. Ülkemizde nadir güneşlenme sürelerine sahip olan Mersin ilimizin güneşlenme saati Türkiyenin çok üzerinde, ülke ortalaması günlük 4 saat iken Mersin için bu süre 5.5 saatlere kadar varmaktadır, Türkiye ortalamasından yaklaşık % 37.5 daha fazladır.
. Birçok ülkenin sahip olmadığı bu yüksek potansiyeli değerlendirerek, enerjide dışa bağımlılığı bitirebilir, gelecek nesillere daha yaşanabilir ve temiz bir dünya
bırakabiliriz
Dünya’da Solar Enerji yatırımları
. 2000-2018 yılları arası Avrupadaki ülkelerin toplam kurulu solar gücünü Grafik 6’da görebiliriz.
. Grafikte Almanya, İtalya, Fransa, Hollanda ve İsviçre öne çıkıyor oysa ki bunların bir çoğunun güneşlenme süreleri ve radyasyon miktarları neredeyse Türkiyenin yarısı kadardır.
Grafik 6.
Kaynak: Global Solar Market Outlook 2019-2023
Tablo 3’de Avrupa ülkelerinde 2018 yılı kurulu toplam solar gücü ve 2023 hedeflerini görebiliriz
Tablo 3.
Kaynak: Global Solar Market Outlook 2019-2023
Almanya’ nın Kış sezonu 2020 Şubat ayında Toplam elektirik ihtiyacının hangi kaynaklardan karşılandığını Grafik 7 de görebiliriz,
. Grafikte Almanya Kış sezonunda bile Toplam Elektirik İhtiyacının % 61.1 ini yenilenebilir kaynaklardan,%17.38 ini yenilenebilir olmayan kaynaklardan karşılamış, Veriler Dünyanın en önemli yenilenebilir enerji enstitülerinden biri olan Alman Fraunhofer’den.
. %61.1 olan Toplam Yenilenebilir kaynakların yanlızca %3 ü hidroelektirik santallerinden karşılanmış, %45.7 si Rüzgar, %4.2 si ise Solar Enerjidir.
Grafik 7.
Kaynak: https://www.fraunhofer.de/en.html
Türkiye’ nin ise Kış sezonu 2020 ocak ayında Toplam elektirik ihtiyacının hangi kaynaklardan karşılandığını Tablo 4 de görebiliriz.
. Toploda Türkiye Kış sezonunda Toplam Elektirik İhtiyacının % 65.62 isni Fosil kaynaklardan,%34.38 ini yenilenebilir kaynaklardan karşılamıştır.
. %34,38 Toplam Yenilenebilir kaynakların %20.85 ini hidroelektirik santallerinden karşılanmıştır, Solar Enerji yüzdesi binde 6 (%0.06), Rüzgar yüzdesi %9.06 dır.
Tablo 4.
Kaynak: https://seffaflik.epias.com.tr/transparency/uretim/gerceklesen-uretim/gercek-zamanli-uretim.xhtml
Tablo 5’de Dünyadaki ilk 20 ülkenin 2018 toplam kurulu gücü ve 2023 hedeflerini göstermektedir.
. Şuan Dünya Solar sektörünün hem üretim hemde kurulum anlamında başını çeken Çin ilk sırada.
. Dünyanın Büyük devleri solar enerjiyi ilk sıralarda tutmakta, sadece solar enerji değil diğer yenilenebilir kaynaklara da büyük yatırımlarını sürdürmektedirler
Tablo 5.
Kaynak: Global Solar Market Outlook 2019-2023
Solar Enerji Artık Çok Daha Ucuz
. Günümüzde solar enerji santral kurulumları, büyüyen pazar ve ilerleyen teknoloji sayesinde 10 yıl öncesine nazaran yarı yarıya azaldı.
. Grafik 8 ” In the Levelized Cost of Energy (LCOE) Analysis – Version 11.0, released in November 2017 by US investment bank Lazard ” göre büyük ölçekli Lisanslı kurulumlarda (utility scale), Nükleer, Kömür ve Doğal gaz enerji üretim santralleri ile kıyaslandığında, birim maliyeti en ucuz olan solar enerji olmuştur.
. 2018 yılı itibari ile büyük ölçekli Solar Santralleri diğer büyük ölçekli Santraller ile kıyasladığımızda, birim maliyeti çok daha düşük kalmaktadır,
Grafik incelendiğinde doğal gaz (CCGT) 1.6kat, Kömür(Coal) 3 kat, Nükleer ise 4 kat daha yüksek birim maliyete sahip olduğu görülmektedir.
Grafik 8: Solar Enerji Üretim Maliyeti ile diğer Güç Üretim Kaynakların maliyetlerinin kıyaslaması
Kaynak: Global Solar Market Outlook 2019-2023
Artık Her Çatı Bir Enerji Santrali
. 12 Mayıs 2019 tarihli yayınlanan Lisanssız Elektirik Üretim Yönetmeliği ile artık Ülkemizde yeni bir dönem başladı, bu yönetmelik ile;
. Artık İşletmeler yada vatandaşlar Sözleşme gücü (Anlaşma gücü) ile sınırlı olmak kaydı ile lisans alma veya şirket kurma zorunluluğu olmadan solar enerji santrali kurup kendi elektriğini üretebilecek ve ürettikleri fazla enerjiyi devlete satabilecek,
. Mesken aboneleri Çatı uygulamalarında 10kW’a kadar; Sanayi ve Ticarethaneler Çatı ve Cephe uygulamalarında 5MW’a kadar kurulum yapabilecek.
. Bu Üretilen enerjinin öz tüketim fazlasını, “Aylık Mahsuplaşma” ile devlete satabilecek. Hem elektirik masrafları sıfırlanacak hemde bir gelir elde edebilecek. Dolayısıyla yapılan yatırımın amortisman süreleri daha da kısa hale gelecektir.
. Üretim tesisinin bağlı olduğu EDAŞ üretilen fazla elektiriği, kendisinden satın alınan o anki birim fiyattan (birim bedel) 10 yıl boyunca satın almakla yükümlü olacaktır. Elektirik birim fiyata gelen zamlar, sizin satış fiyatınıza da gelecektir.
.Üretimi ve Tüketimi aynı ölçüm noktasında olan santraller için
Veriş Yönünde 10 yıl boyunca Sistem Kullanım Bedeli (Dağıtım Bedeli) alınmayacaktır.
Çekiş Yönünde Sistem kullanım Bedelinde (Dağıtım Bedeli) ise Tüketimin Üretime eşit veya Tüketimin Üretimden düşük olduğu durumlar için %50 indirim
uygulanacaktır. Bunun anlamı yatırımı yaptığınızda tükettiğiniz elektiriği daha ucuza satın alacaksınız demektir.
. Ancak tüketimin üretimi aşan kısmı için ilgili tüketici gurubu için belirlenmiş çekiş yönlü dağıtım bedelinde herhangi bir indirim uygulanmayacaktır.Bunun anlamı ise devlet bizden tükettiğinizden ,çok fazla olmasa da, fazla üretmemizi teşvik etmektedir.
Buradaki amaç genel bir gelir kaynağı elde etmek değil elektirik masraflarını sıfırlamak ve yapılan yatırımın amortisman süresini kısaltmaya destek olmaktır.
Aylık Mahsuplaşma Nedir
Mahsuplaşma; Solar Enerji literatüründeki anlamı belirli bir süre için şebekeye verdiğiniz enerjiden, şebekeden aldığınız enerji miktarının çıkarılmasıdır. Yeni yönetmelik ile bu süre aylık olarak belirlenmiştir.
Bu uygulamaya göre ay bazında aşağıdaki işlemler yapılmaktadır;
. Çift yönlü sayaç tüm veriş ve çekiş değerlerini aylık olarak kaydeder,
. Her ayın 6’ncı günü yapılacak hesaplamalarla Hatta Verilen değerlerinin tamamını toplar. Hattan Çekilen değerlerinin tamamını toplar.
Örneğin ay sonunda toplam 100kWh hatta enerji verdiniz, 150kWh hattan enerji aldınız (Üretim Tüketimden az) tüketiminizin üretime eşit olan kısmı 100kWh için %50 indirimli dağıtım bedelli, fatura ödersiniz, tüketiminizin geri kalan 50kWh’lık kısmı içinse normal dağıtım bedelli, fatura ödersiniz.
Veya ay sonunda 100kWh hatta enerji verdiniz, 80 kWh hattan enerji aldınız (Üretim Tüketimden fazla) 80kWh’ın tamamına %50 indirimli dağıtım bedelli, fatura ödersiniz.
Hatta verdiğiniz 100kWh enerji için, bu değer o anki elektirik tarifesinde ki birim enerji bedeli ile çarpılır. Hesaplanan fiyat otomatik olarak hesabınıza yatar.
Bununla birlikte, yeterli ışık panellere düştüğü zaman üretilen enerjiyi direkt öztüketim yoluyla %100 bedava tüketirsiniz.
Aylık Mahsuplaşma için 3 Senaryo*
Mahsuplasma ve Solar sistemin nasıl çalışacağını 3 senaryo ile betimleyebiliriz.
- Gece (Hiç ışık yok)
Gece vakti güneş olmadığı için solar paneller elektirik üretimi yapmayacaktır. Gece tükettiğiniz enerji için %50 indirimli dağıtım bedelli, fatura ödersiniz.
2. Sabah ve Akşam Saatlerinde veya Bulutlu, Kapalı Havalarda (Az ışık var)
Güneş yüksekliği ile yeryüzüne düşen enerji miktarı doğru orantılıdır. Sabah güneş doğarken ve akşam batarken güneş alçakta olduğu için ışınım azdır. Bununla birlikte buluklu havalarda da güneşin önü kapanacağı için ışınım az olacaktır.
Böyle durumlarda solar panellerden üretilen enerji yeterli olmayabilir, eksik
kalan enerji şehir şebekesinden çekilir. Solar panellerden üretilen enerji ve şehir
şebekesinden gelen enerji birleştirilerek ihtiyaç karşılanır. Solar sistem bize tasarruf
ettirir, panellerde üretilen enerjiyi bedava, şebekeden çekilen enerji için %50 indirimli
dağıtım bedelli, fatura ödersiniz.
3. Gündüz (ışık bol)
Gündüz vakitlerinde ise solar sistem yeterli miktarda enerji üretir ve bu enerjiyi öztüketim yolu ile %100 bedava tüketirsiniz.
İhtiyaçtan fazla üretilen enerji ise direkt hatta basılır. Bu enerji aysonunda o anki elektirik tarifesindeki birim enerji bedeli ile çarpılır. Ay sonu hesaplanan fiyat otomatik olarak hesabınıza yatar.
Hem enerjiniz bedavaya gelir hemde sistem size para kazandırır.
- 3 senaryo; ay sonunda, toplam şehir şebekesine verilen enerjinin toplam şehir şebekesinden çekilen enerjiden fazla olan bir kurulum için yapılmıştır.
Özellikle yüksek elektirik giderleri olan sanayi ve ticarethaneler için artık elektirik masraflarını sıfırlamak, yükselen elektirik fiyatlarından etkilenmemek hatta zamlar geldikçe geliri de artan, değerli bir yatırım yapmak mümkün.
Siz müşterilerimize uzman kadromuz ile hizmet vermekten onur duyarız.Ayrıntılı bilgi için lütfen arayınız 0324 33612 36